Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
Aşk Oyunu
Yapımcılığını Med Yapım’ın üstlendiği, yönetmenliğini Bülent İşbilen’in yaptığı, senaryosu Rüya İşçileri’ne ait dizinin başrollerini Kerem Cem ile Yasemin Ergene, Kuzey Vargın, Nazlı Tosunoğlu, Mehmet Akan, Gürgen Öz, Deniz Özerman, Serdar Yeğin ve Münire Apaydın ile paylaşıyor.
Sarp Teksoy, magazin dergilerinden tanınan, her hafta başka bir kadınla fotoğrafı çıkan yakışıklı bir gençtir. Tabii maddi gücünü soyadına borçludur. Ancak babası Orhan Teksoy oğlunun dağınık hayatından hiç de memnun değildir. Annesi Tülay Teksoy'un gelin adayı kendi çevrelerinden Berna'dır. Sarp'a Berna ile söz kesmişler, ancak yine de onun hızını kesememişlerdir.
Ekin ise İstanbul'un kıyıda köşede kalmış mahallelerinden birinde yaşayan işçi emeklisi İsmet ve eşi Gülser'in iki çocuğundan biridir. Daha doğrusu iki çocuğundan hayırlı olanı. Abisi Kurtuluş, hiçbir işte dikiş tutturamamış, olmayacak hayallerin peşinden koşan ancak asla yılmayan ailenin başındaki beladır.
Ekin ailesinin maddi imkansızlıkları yüzünden erken yaşta çalışmaya başlamıştır. Bugüne kadar da gece gündüz demeden çalışmış bir fabrika kızıdır. Sarp ve Ekin tuhaf bir şekilde tanışırlar ve olaylar gelişmeye başlar.
Yapımcılığını Med Yapım’ın üstlendiği, yönetmenliğini Bülent İşbilen’in yaptığı, senaryosu Rüya İşçileri’ne ait dizinin başrollerini Kerem Cem ile Yasemin Ergene, Kuzey Vargın, Nazlı Tosunoğlu, Mehmet Akan, Gürgen Öz, Deniz Özerman, Serdar Yeğin ve Münire Apaydın ile paylaşıyor.
Sarp Teksoy, magazin dergilerinden tanınan, her hafta başka bir kadınla fotoğrafı çıkan yakışıklı bir gençtir. Tabii maddi gücünü soyadına borçludur. Ancak babası Orhan Teksoy oğlunun dağınık hayatından hiç de memnun değildir. Annesi Tülay Teksoy'un gelin adayı kendi çevrelerinden Berna'dır. Sarp'a Berna ile söz kesmişler, ancak yine de onun hızını kesememişlerdir.
Ekin ise İstanbul'un kıyıda köşede kalmış mahallelerinden birinde yaşayan işçi emeklisi İsmet ve eşi Gülser'in iki çocuğundan biridir. Daha doğrusu iki çocuğundan hayırlı olanı. Abisi Kurtuluş, hiçbir işte dikiş tutturamamış, olmayacak hayallerin peşinden koşan ancak asla yılmayan ailenin başındaki beladır.
Ekin ailesinin maddi imkansızlıkları yüzünden erken yaşta çalışmaya başlamıştır. Bugüne kadar da gece gündüz demeden çalışmış bir fabrika kızıdır. Sarp ve Ekin tuhaf bir şekilde tanışırlar ve olaylar gelişmeye başlar.
Geri: Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
Yalancı Yarim
Hulusi ve Vahi… Evlatlarıyla gurur duyan iki baba.
Hulusi, ve eşi Belgin, oğulları Tarık’ın, İtalya’daki iktisat eğitimin tamamlayıp bankasının başına geçeceği günün hayaliyle yaşıyor.
Vahi ise, kızı Naz’ın, konservatuardan mezun olup yurtdışında vereceği çello resitalleri ile göğsünü kabartacağı günün.
Tarık ve Naz da, ideallerine doğru “tam gaz” gidiyorlar… Ancak Tarık, “Alfonso” adıyla İtalya’da ralli pistlerinde, Naz ise “Deli Kız” adıyla İstanbul sokaklarında. Son model arabalarıyla.
Ve bu iki başına buyruk gencin hayatları, sonunda aynı arabanın içinde kesişir.
Çünkü babalar, belki en son duyar, ama mutlaka duyar.
Tarık, İstanbul’a ailesini görmeye geldiğinde, Hulusi, bir daha yurt dışına çıkmasını yasaklar.
Naz, kaza yapınca da, Vahi, bir daha araba kullanmasını.
Tarık, bir de üstüne iki sene çalışıp eğitimi yerine ralliye harcadığı parayı çalışıp babasına geri ödemek zorundadır. Babası, torpille işe girip yan gelip yatarak para kazanma yollarını tıkayınca, becerebildiği tek işi yapmak zorunda kalır: şoförlük.
Naz’ın ise arabasına binebilmesi için tek engel vardır: babasının bulacağı şoför.
Ve kader yollarını birleştirir… Tarık, Naz’ın şoförü olarak işe girer. Ancak işi çok zordur. Bir yandan, aniden ortadan kaybolan ve tüm dünyada aranan ünlü ralli şoförü Alfonso olduğunu herkesten gizlemek zorundadır. Bir yandan, ünlü bankacı Hulusi Tekelioğlu’nun oğlu olduğunu Vahi’den saklamak zorundadır. Ve en önemlisi… Arabasının şoför koltuğuna tekrar geçebilmek için tek çaresi, kendisini kovdurmak olan ve hayatını bunu planlamakla geçiren Naz’ın saldırılarını savuşturmak zorundadır.
Tarık ve Naz, büyük bir didişme ve çekişmeyle başlayan inişli çıkışlı bir ilişkinin içinde keskin virajlarda hızla ilerlerken, önlerine çıkan engelleri de bir bir sollamak zorundadırlar… Tarık’ın izini bulmaya çalışan dedektif Sacit, İtalya’dan kalkıp kendisini aramaya gelen Francesca, şoförlük yapmasını engellemeye çalışan anne Belgin, Naz’ın kardeşi Ümit’le çıkmaya başlayan ve her an ağzından bir şeyler kaçırması muhtemel kız kardeşi Filiz, evinde kaldığı otoriter dadısı Hacer, onun çocukluk aşkı olan ve bu aşkı bir türlü bitirememiş kızı Ayşe, ve tabii istemeden çok iyi dost olmalarına sebep olduğu Hulusi ve Vahi. Tarık’ın başı sıkıştığı zaman imdadına koşanlar ise, normal şartlar altında varlıklarından bile haberdar olmayacağı aşçı Cevat, hizmetçi Suna, ve bahçıvan Sami’dir.
Ve tabii yollar katedildikçe, molalar verildikçe, yola iki “düşman” olarak çıkan Tarık ve Naz, yeri geldiğinde patlayan lastikleri birlikte değiştirmek zorunda olduklarını anlayacaklardır.
Hulusi ve Vahi… Evlatlarıyla gurur duyan iki baba.
Hulusi, ve eşi Belgin, oğulları Tarık’ın, İtalya’daki iktisat eğitimin tamamlayıp bankasının başına geçeceği günün hayaliyle yaşıyor.
Vahi ise, kızı Naz’ın, konservatuardan mezun olup yurtdışında vereceği çello resitalleri ile göğsünü kabartacağı günün.
Tarık ve Naz da, ideallerine doğru “tam gaz” gidiyorlar… Ancak Tarık, “Alfonso” adıyla İtalya’da ralli pistlerinde, Naz ise “Deli Kız” adıyla İstanbul sokaklarında. Son model arabalarıyla.
Ve bu iki başına buyruk gencin hayatları, sonunda aynı arabanın içinde kesişir.
Çünkü babalar, belki en son duyar, ama mutlaka duyar.
Tarık, İstanbul’a ailesini görmeye geldiğinde, Hulusi, bir daha yurt dışına çıkmasını yasaklar.
Naz, kaza yapınca da, Vahi, bir daha araba kullanmasını.
Tarık, bir de üstüne iki sene çalışıp eğitimi yerine ralliye harcadığı parayı çalışıp babasına geri ödemek zorundadır. Babası, torpille işe girip yan gelip yatarak para kazanma yollarını tıkayınca, becerebildiği tek işi yapmak zorunda kalır: şoförlük.
Naz’ın ise arabasına binebilmesi için tek engel vardır: babasının bulacağı şoför.
Ve kader yollarını birleştirir… Tarık, Naz’ın şoförü olarak işe girer. Ancak işi çok zordur. Bir yandan, aniden ortadan kaybolan ve tüm dünyada aranan ünlü ralli şoförü Alfonso olduğunu herkesten gizlemek zorundadır. Bir yandan, ünlü bankacı Hulusi Tekelioğlu’nun oğlu olduğunu Vahi’den saklamak zorundadır. Ve en önemlisi… Arabasının şoför koltuğuna tekrar geçebilmek için tek çaresi, kendisini kovdurmak olan ve hayatını bunu planlamakla geçiren Naz’ın saldırılarını savuşturmak zorundadır.
Tarık ve Naz, büyük bir didişme ve çekişmeyle başlayan inişli çıkışlı bir ilişkinin içinde keskin virajlarda hızla ilerlerken, önlerine çıkan engelleri de bir bir sollamak zorundadırlar… Tarık’ın izini bulmaya çalışan dedektif Sacit, İtalya’dan kalkıp kendisini aramaya gelen Francesca, şoförlük yapmasını engellemeye çalışan anne Belgin, Naz’ın kardeşi Ümit’le çıkmaya başlayan ve her an ağzından bir şeyler kaçırması muhtemel kız kardeşi Filiz, evinde kaldığı otoriter dadısı Hacer, onun çocukluk aşkı olan ve bu aşkı bir türlü bitirememiş kızı Ayşe, ve tabii istemeden çok iyi dost olmalarına sebep olduğu Hulusi ve Vahi. Tarık’ın başı sıkıştığı zaman imdadına koşanlar ise, normal şartlar altında varlıklarından bile haberdar olmayacağı aşçı Cevat, hizmetçi Suna, ve bahçıvan Sami’dir.
Ve tabii yollar katedildikçe, molalar verildikçe, yola iki “düşman” olarak çıkan Tarık ve Naz, yeri geldiğinde patlayan lastikleri birlikte değiştirmek zorunda olduklarını anlayacaklardır.
Geri: Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
Yabancı Damat
Ege'nin iki kıyısından; Türkiye ve Yunanistan'dan iki gencin masal tadındaki imkansız aşklarının öyküsü anlatılıyor. Gaziantep'in ünlü baklavacısı Kahraman Usta'nın kızı Nazlı Ankara da üniversite eğitimini bitirmiş memleketine dönmüştür. Çok sevgili kızlarının dönüşünü hasretle bekleyen aile çok mutludur. Ama Nazlı'yı bir sürpriz beklemektedir.
Kahraman Usta, kızının evliliği için ortağı Ökkeş Usta'nın oğlu Kadir'e söz vermiştir. Nazlı buna şiddetle karşı çıkar. Nazlı'nın düşüncesine de başta babası olmak üzere annesi, dedesi, ablası ve eniştesi karşıdır. Bir kere söz verilmiştir ve bu iş olacaktır.
Ökkeş ve Kadir'in kendisini istemeye geldikleri gün evden kaçan Nazlı, Bodrum'daki okul arkadaşı Zeynep'e gider. Nazlı burada bir otelde iş bulur ve çalışmaya başlar. Ailesi her yerde Nazlıyı aramaktadır. Bu sırada Nazlı Bodrum da yakışıklı, yabancı bir gençle tanışır. Nazlı bu gencin İngiliz olduğunu zannetmektedir. Oysa ki bu genç, ailesi İstanbul'dan Atina'ya göç etmiş Niko adında bir Yunanlıdır.
Yıllardır birbirlerine düşmanlık beslemiş iki ülke insanı Yunanlı bir gençle Antepli bir kızın arkadaşlığı nasıl olacaktır? Nazlı ve Niko birbirlerine deliler gibi aşık olurlar. Ancak aşireti ile sözlüsü Nazlı'nın peşine düşer. Ayrıca Niko'nun, ses yıldızı sevgilisi Anna da bu aşk için büyük bir engeldir. Üstüne üstelik Niko'nun ailesi Türk'lerden, Nazlı'nın ailesi de Yunanlılardan nefret etmektedir.
Ege'nin iki kıyısından; Türkiye ve Yunanistan'dan iki gencin masal tadındaki imkansız aşklarının öyküsü anlatılıyor. Gaziantep'in ünlü baklavacısı Kahraman Usta'nın kızı Nazlı Ankara da üniversite eğitimini bitirmiş memleketine dönmüştür. Çok sevgili kızlarının dönüşünü hasretle bekleyen aile çok mutludur. Ama Nazlı'yı bir sürpriz beklemektedir.
Kahraman Usta, kızının evliliği için ortağı Ökkeş Usta'nın oğlu Kadir'e söz vermiştir. Nazlı buna şiddetle karşı çıkar. Nazlı'nın düşüncesine de başta babası olmak üzere annesi, dedesi, ablası ve eniştesi karşıdır. Bir kere söz verilmiştir ve bu iş olacaktır.
Ökkeş ve Kadir'in kendisini istemeye geldikleri gün evden kaçan Nazlı, Bodrum'daki okul arkadaşı Zeynep'e gider. Nazlı burada bir otelde iş bulur ve çalışmaya başlar. Ailesi her yerde Nazlıyı aramaktadır. Bu sırada Nazlı Bodrum da yakışıklı, yabancı bir gençle tanışır. Nazlı bu gencin İngiliz olduğunu zannetmektedir. Oysa ki bu genç, ailesi İstanbul'dan Atina'ya göç etmiş Niko adında bir Yunanlıdır.
Yıllardır birbirlerine düşmanlık beslemiş iki ülke insanı Yunanlı bir gençle Antepli bir kızın arkadaşlığı nasıl olacaktır? Nazlı ve Niko birbirlerine deliler gibi aşık olurlar. Ancak aşireti ile sözlüsü Nazlı'nın peşine düşer. Ayrıca Niko'nun, ses yıldızı sevgilisi Anna da bu aşk için büyük bir engeldir. Üstüne üstelik Niko'nun ailesi Türk'lerden, Nazlı'nın ailesi de Yunanlılardan nefret etmektedir.
Geri: Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
İki Aile
Oğuz ve kızları güle oynaya yeni evlerine yerleşir.Ancak bu huzur Eda ve çocuklarının da aynı eve taşınmasıyla kabusa döner. Oğuz’un karşı çıkmalarına aldırmadan taşınmaya başlar Eda ve çocukları. Kavga kıyamet bir sürü gürültü. Eda cebindeki bütün parayı bu eve yatırmıştır ve gidecek başka bir yeri yoktur.Oğuz ise yıllar sonra satın aldığı ve çocukluğunun geçtiği evi tanımadığı bu kadına kaptırmamaya kararlıdır. Ortadan sıvışan Feriti bulup durumu düzeltinceye kadar aynı evde yaşamaktan başka çareleri yoktur. Oğuz ve Eda birbiriyle didişirken, çocukları da kendi aralarında itişirler. Hem bu yeni taşındıkları mahalleye, hem de birbirlerine uyum süreçleri komediler oluşturur. Tabii en önemlisi ise, Oğuz’un Eda’dan, hoşlanmaya başlamasıdır. Bir süre sonra huysuz ve inatçı Eda da hoşlanmaya başlar Oğuz’dan. Bunu asla kabul etmez ama. Aralarındaki didişme bir aşk didişmesi haline dönüşür.
Oğuz ve kızları güle oynaya yeni evlerine yerleşir.Ancak bu huzur Eda ve çocuklarının da aynı eve taşınmasıyla kabusa döner. Oğuz’un karşı çıkmalarına aldırmadan taşınmaya başlar Eda ve çocukları. Kavga kıyamet bir sürü gürültü. Eda cebindeki bütün parayı bu eve yatırmıştır ve gidecek başka bir yeri yoktur.Oğuz ise yıllar sonra satın aldığı ve çocukluğunun geçtiği evi tanımadığı bu kadına kaptırmamaya kararlıdır. Ortadan sıvışan Feriti bulup durumu düzeltinceye kadar aynı evde yaşamaktan başka çareleri yoktur. Oğuz ve Eda birbiriyle didişirken, çocukları da kendi aralarında itişirler. Hem bu yeni taşındıkları mahalleye, hem de birbirlerine uyum süreçleri komediler oluşturur. Tabii en önemlisi ise, Oğuz’un Eda’dan, hoşlanmaya başlamasıdır. Bir süre sonra huysuz ve inatçı Eda da hoşlanmaya başlar Oğuz’dan. Bunu asla kabul etmez ama. Aralarındaki didişme bir aşk didişmesi haline dönüşür.
Geri: Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
Kavak Yelleri, başında kavak yelleri esen, içinde kasırgalar oluşan, kanında tatlı zehir dolaşan, büyümek için sabırsızlanan dört gencin hikayesini anlatıyor.
Yazları cıvıl cıvıl, kışları ise ıssız bir Ege kasabasında yaşayan Deniz, Aslı, Efe ve Mine herkese kendi hikayesinden bir şeyleri hatırlatacak.
Mutlu ve güvenli ailesinden kopup kendi yolunu bulmaya, büyümeye çalışan Deniz; idealist, güçlü, maddi zorluklara rağmen okuyan, hayata karşı sert görünmeye çalışan hassas Aslı; rahat ve esprili tavırlarıyla içindeki acıyı saklamaya çalışan Efe. Ve ayrık otu, isyankar Mine.
Sıkı dostluklar, ilk aşklar, ÖSS baskısı, okul, aşılmaya çalışılan aile sorunları herkese tanıdık gelecek.
Büyümenin zorlukları yetmezmiş gibi, kahramanlarımız bir de ÖSS’yle savaş vermekte ve artık büyük gün de yaklaşmaktadır. Akıllarının başlarında olmadığı bir dönemde hayatlarının en önemli sınavına girip, en önemli kararını vermeleri gerekmektedir.
ÖzGüR _ BuSe- Admin
- Mesaj Sayısı : 4829
Geri: Buraya en sevdiğiniz dizilerinizi ekleyin..
TATLI BELA FADİME
Fadime,güzeller güzeli Karadenizli bir kızdır.Annesi Nazife ve ninesi Kadife ile birlikte Trabzon’un bir köyünde yaşamaktadırlar. Balıkçılık yapan babası Reis, karısı ile geçinemediği için evini terk etmiş, güzel bir Rus olan Tanya ile birlikte ayrı bir eve yerleşmiştir. Oğlunun evi terk etmesinden gelinini sorumlu tutan Kadife, Nazife ile hiç geçinememektedir. Fadime de sık sık tatlı kavgalara tutuşan ninesi ve annesi arasında kalmaktadır.
Köyün delikanlıları Fadime için yanıp tutuşmakta, Fadime’nin gözü ise kimseyi görmemektedir. O hayallerindeki prensi beklemektedir evlenmek için.
Levent ise İstanbul’da yaşayan ve çok zengin bir ailenin yakışıklı oğludur. Annesi Müzeyyen, babası Hulusi ve dedesi Temel en yakın olduğu kişilerdir. Dedesi Temel Levent’ten memleketleri Trabzon’a gidip Mariköy adındaki bir köyde eski bir evi satın almasını ister. Bu evin Temel için manevi değeri büyüktür. Fakat evi bulabilmek için ellerindeki tek ipucu eski bir fotoğraftır.
Levent yanında nişanlısı Yasemin ve yakın arkadaşı olan Vedat ile birlikte Trabzon’a gider. Amaçları hem dedesinin söylediği evi satın almak hem de Trabzon’u gezip eğlenmektir.
Evi bulurlar, ev Fadime’nin ninesinin evidir. Değerinden çok fazla para teklif edilmesi karşısında şaşıran ve bunda bir iş olduğunu düşünen Kadife Nazife’nin ısrarlarına rağmen evi satmak istemez. Aldığı kaporayı iade etmesi için Fadime’yi Levent’in kaldığı otele gönderir.
Arkadaşları ile rafting yapan Levent kaza geçirir ve nehirde kaybolur.
Dalgıçlar, jandarma ve Levent’in arkadaşları heryerde Levent’i aramaktadır…
Fadime,güzeller güzeli Karadenizli bir kızdır.Annesi Nazife ve ninesi Kadife ile birlikte Trabzon’un bir köyünde yaşamaktadırlar. Balıkçılık yapan babası Reis, karısı ile geçinemediği için evini terk etmiş, güzel bir Rus olan Tanya ile birlikte ayrı bir eve yerleşmiştir. Oğlunun evi terk etmesinden gelinini sorumlu tutan Kadife, Nazife ile hiç geçinememektedir. Fadime de sık sık tatlı kavgalara tutuşan ninesi ve annesi arasında kalmaktadır.
Köyün delikanlıları Fadime için yanıp tutuşmakta, Fadime’nin gözü ise kimseyi görmemektedir. O hayallerindeki prensi beklemektedir evlenmek için.
Levent ise İstanbul’da yaşayan ve çok zengin bir ailenin yakışıklı oğludur. Annesi Müzeyyen, babası Hulusi ve dedesi Temel en yakın olduğu kişilerdir. Dedesi Temel Levent’ten memleketleri Trabzon’a gidip Mariköy adındaki bir köyde eski bir evi satın almasını ister. Bu evin Temel için manevi değeri büyüktür. Fakat evi bulabilmek için ellerindeki tek ipucu eski bir fotoğraftır.
Levent yanında nişanlısı Yasemin ve yakın arkadaşı olan Vedat ile birlikte Trabzon’a gider. Amaçları hem dedesinin söylediği evi satın almak hem de Trabzon’u gezip eğlenmektir.
Evi bulurlar, ev Fadime’nin ninesinin evidir. Değerinden çok fazla para teklif edilmesi karşısında şaşıran ve bunda bir iş olduğunu düşünen Kadife Nazife’nin ısrarlarına rağmen evi satmak istemez. Aldığı kaporayı iade etmesi için Fadime’yi Levent’in kaldığı otele gönderir.
Arkadaşları ile rafting yapan Levent kaza geçirir ve nehirde kaybolur.
Dalgıçlar, jandarma ve Levent’in arkadaşları heryerde Levent’i aramaktadır…
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz